2/26/2010
o.d.m
Uzun zamandır bir tane edinmek istiyordum, adında olmasına rağmen yeterince 'minimal' bir modeline rastlamadığım için alamadım gibi geliyor:) o.d.m açılımı: original, dynamic, minimal. çoğunlukla dijital saatler üreten bir japon saat markası.
benim gibi bir casio baby-g fanına kendini aldırdı, kısaca başarılı.
resimdeki tasarımcı Jean-Charles de Castelbajac odm le ortak olarak bir koleksyon çıkarmış lego desenli saatlere bayıldım ama burda bulmak ne mümkün tabi
resimdeki tasarımcı Jean-Charles de Castelbajac odm le ortak olarak bir koleksyon çıkarmış lego desenli saatlere bayıldım ama burda bulmak ne mümkün tabi
www.odm-design.com
2/19/2010
WIRED dijital dergi mi oluyor?
http://link.brightcove.com/services/player/bcpid56328629001?bclid=10175001001&bctid=66775419001
2/18/2010
gayet net
Death Note
Nereden duyduğumu hatırlamıyorum, çok sıkı bir anime izleyicisi olan arkadaşımdan bana bulması için rica etimştim Death Note u. Sağolsun onunla birlikte bir ton anime daha gönderip beni sabahlara kadar kitlemişti:)
2-3 bölüm izledikten sonra Allahım akşam olsa da gidip ne olduğunu öğrensem demeye başlamıştım. Akıl oyunlarının ön planda olduğu keyifli bir anime açılış müziğini ezberlemeyi çok isteyip başaramayacaksınız, kasmayın derim:)
johnny bravo
Geçen Pınar hatırlattı bu karakteri. Cartoon Network te yayınlanan bir çizgi diziden. İnanılmaz narsist ama emin olun sokaktaki birçok gizli narsistten daha normal:D
Çok gülmüştük izlerken işte bi cümlesi (çok beğendiği kıza) ' ben çok güzelim sen de çok güzelsin, hadi eve gidip birbirimizi seyredelim miiiii?'
2/17/2010
yerimizi bilelim
Pazarlamacıların, müşteri temsilcilerinin ve satışçıların altında paspas olan biz sevgili yaratıcı camia mensupları. Dün bulunduğumuz bir yerde, oldukça bilinen bir markanın, üst düzey yöneticisi gereksiz hızlı ve agresif konuşmasını hırsla nasıl başarılı olduklarına vs. getiriyordu. Bir an geldi holdingde ürün seçerken yapılan toplantı masasını tarif edecek oldu: 'şurda bu oturuyor, burda o, yok pazarlamacılar, yok satış müdürü vs..' isim vererek saydı.. saydı... en sonunda yayında sus pus oturan gariban tasarımcı kızın adını söyledi ama küçük harflerle! hani söylemese de olurdu :D bizi aldı bir gülme... Yanımda oturan sevimli kızın, sevgili yöneticinin kendisine hediye ettiği harkuleyd ürünün fermuarını herkesin gözü önünde, yanlışlıkla "CARTT!" diye koparıp ürünü çantasına gülerek ağır ağır tıkıştırması ayrı bir komikmiş (ben görmedim ama arkadaşlarımın yüzünün gülmekten neden domatese döndüğünü sorduğumda söylediler), heryerde tasarımları ve cin fikirleriyle öne çıkmaya çalışan meşşhuur markanın sevgili yöneticisi, Allah da sizi güldürsün...
karmik, kozmik, epik masalcıdan: karmasal
günlerdir aklımda dönen küçük masal tadında hikayeler var. Heyhat! vakit bulup yazamadım:) ama en kısa zamanda yazacağım birşeyler. İlk adımı attım, bu tip edebi değer taşıdığını düşündüğüm şeyler için karmasal adında bir blog daha oluşturdum, bilginize. İlk yazacağım şey kar küreleri ile ilgili olacak (sanırım) bakalım...
2/16/2010
2/15/2010
diane arbus (westchester family)
Diane Arbus'un her gördüğümde karnımda tuhaf hislere neden olan karesi. Diane'nin fotoğraflarını izlerken, onun bakış açısını izlersiniz, onun gözleri olursunuz. Fotoğrafı çekerken hissettiği karın kasılmasını hissedersiniz. Tuhaftır... Bu karesi içi medya, devletler ve toplum tarafından bilinçli olarak boşaltılmış çekirdek aile kavramının ucubeliğini yüzüme vurur. Binlerce yıl öncesinin kirlenmemiş ve spontane aşk'ı ile verilen kusursuza yakın kararlarla, şimdinin yüzü pet çiftleştirmesine dönük kararları arasındaki uçuruma götürür, baktırır...
kafanız hala düzgün çalışabiliyorsa, sonunda düşündürebilir bile.
jonathan ive, çakör mü?!
http://gizmodo.com/343641/1960s-braun-products-hold-the-secrets-to-apples-future
:)
"Bellek" üzerine yaptığı çalışmalarla 2009 Nobel Tıp ödülünü alan Dr. Jonathan Benson'dan:
"Bugün dünyada Viagra'ya ve meme silikonlarına, Alzheimer hastalığı araştırmalarından beş kat fazla yatırım yapılmakta. Bu yüzden, birkaç yıl sonra etraf dik memeli yaşlı kadınlar ve sert penisli yaşlı erkeklerle dolacak ama onlar bunun ne işe yaradığını hatırlamayacaklar".
ben jack'in sorgulayan böbreğiyim!
Dün gece yine fight club'ı seyrettim, çok sevdiğim bir kitap olan 'tanrılar okulu' ile olan benzerliğinin farkına da yeni vardım. Kitapta anlatılan tarikate bağlı kişiler de kendilerini sürekli bilerek tehlikeye atıp, ruhsal anlamda ne kadar yükseldiklerini bu şekilde anlıyorlardı. Tyler'ın kan revan içinde 'biz dünya savaşlarını ya da büyük buhranı görmedik, bizim savaşımız ruhsal ve en büyük problemimiz ise hayatlarımız!' lafını ettiği sahnenin işaret ettiği gerçekler de kitapla örtüşüyor. Fiziksel olarak olmasa da sürekli enerji dövüşlerine giriyoruz her gün... Kimin de bilerek yeniliyor kimin de zorla kazanıyoruz. İyi metafor bence, suratımızın dağılması mı ruhumuzun dağılması mı daha iyi sorunsalı, bi nevi:)
2/04/2010
save steve!
Apple'ın CEO'su Steve Jobs'ın pankreas kanseri nüksetti. Tüm dünyadaki sevenleri ve wallstreet! adama bişey olacak diye gözünün içine bakar oldu. Ben dahil:) Son iPad sunumunda neşesinden ve dinamikliğinden birşey kaybetmediği anlaşılsa da iyice zayıflamıştı. Adama desek ki: 'ya bırak canım şu bedeni sana charlie'nin çikolata fabrikasından sağlıklı bi humpa lumpa bedeni versek?" 1 saniye bile düşüneceğini sanmam. Yapmak istediği çok şey varken bedeninin buna izin vermemesine sinirli sadece. Bence...
T-shirtlere güldüm:) çok da hoşuma gitti. Pop starı değil, oyuncu değil bir şirketin üst düzey yöneticisinin bu kadar sevilmesi ilginç.
http://www.stevejobslives.com/
T-shirtlere güldüm:) çok da hoşuma gitti. Pop starı değil, oyuncu değil bir şirketin üst düzey yöneticisinin bu kadar sevilmesi ilginç.
http://www.stevejobslives.com/
2/03/2010
en kötü 25 albüm kapağı
gördüğüm en iyi mac kılıfı
çorap
bu ne?
M.S 200. yy Roma'sına ait bu alet 'ilk isviçre çakısı' olarak nitelendiriliyor. Üzerinde çatal, bıçak, çubuk (midye içini çıkarmak için kullanıldığı tahmin ediliyor) spatula, ve kürdan bulunuyor. Farklı bir çeşit gümüşten yapılan bu alet şu anda İngilterede Fitzwilliam Museum in Cambridgede Roma-Yunan aletleri koleksyonunda sergileniyor-muş.
victorinox'tan güzel en azından el işi:)
victorinox'tan güzel en azından el işi:)
2/02/2010
not just anybody
Kate Rogers'ı Not Just Anybody şarkısıyla tanıdım... This Collective'le hastası oldum. Canadalı ve kuzey ülkesinde yaşıyor olmanın etkisinden olsa gerek, harika bir sesi ve bir o kadar güzel şarkıları var... Kuzey ülkelerinin havasından mıdır, refah düzeyinden midir bilinmez özellikle müzik sanatına katkıları tartışılmaz. İsveç, Norveç, İngiltere, Canada.. İyiler, güzeller, devam etsinler.
www.katerogers.net
www.katerogers.net
güzel ses
Son günlerde bolca dinlediğim güzide insan,
Carmen Consoli. Harika bir ses eşliğinde dinlenmeye doyulmayan şarkılar.Kendisiyle bir italyan filminin jeneriğinde tanıştık:) Her ne kadar italyanca bilmesem de eminim sözleri de güzeldir..
Bana Ferzan Özpetek filmlerini hatırlattı, her sene bir tane film çekmesi gereken yönetmenlerden ya kendisi o bakımdan...
http://www.carmenconsoli.org
hayır jordan!!
ayakkabı doldurabı
Korkarım ayakkabı dolabım yakında böyle görünecek. Kutulamak çözüm olmadı, bir kısmını memlekete taşısam da ı ıhh! Hala yan yana, üst üste...
Spor ayakkabı aşığı olmama ve buradaki birçok markayı yakından takip etmeme rağmen , yurtdışında olan ürün çeşitliliğinin yarısını bile Türkiye'de bulmak mümkün değil. Hele hele benim gibi running / walking sneakers hastasıysanız, sürekli deri malzeme kullanılan ayakkabıların ithal edildiği Türkiye pazarında işiniz var demektir! Yazın +40 derecelerin görülebildiği ülkemiz insanı 'deri' den vazgeçemiyor:) Oysa dünyanızı değiştirecek olan adidas clima cool teknolojisiyle tanışsanız ayaklarınıza yaptığınız eziyetin farkına varabilirsiniz gibi geliyor. Tam bilmiyorum ama bu teknoloji benzerine en geç nike geçti gibi. Son 2 senedir raflarında 'gerçekten bol delikli ve hafif şeyler' görebiliyorum. Rengarenk, hafif, kirlendikçe makinada yıkanabilen yılın en az 8 ayını kurtaracak olan sneakers'lardan bolca görmek istiyoruz! Amazon'da ya da zappos'da canımız çıkıyor, yazıktır..
Spor ayakkabı aşığı olmama ve buradaki birçok markayı yakından takip etmeme rağmen , yurtdışında olan ürün çeşitliliğinin yarısını bile Türkiye'de bulmak mümkün değil. Hele hele benim gibi running / walking sneakers hastasıysanız, sürekli deri malzeme kullanılan ayakkabıların ithal edildiği Türkiye pazarında işiniz var demektir! Yazın +40 derecelerin görülebildiği ülkemiz insanı 'deri' den vazgeçemiyor:) Oysa dünyanızı değiştirecek olan adidas clima cool teknolojisiyle tanışsanız ayaklarınıza yaptığınız eziyetin farkına varabilirsiniz gibi geliyor. Tam bilmiyorum ama bu teknoloji benzerine en geç nike geçti gibi. Son 2 senedir raflarında 'gerçekten bol delikli ve hafif şeyler' görebiliyorum. Rengarenk, hafif, kirlendikçe makinada yıkanabilen yılın en az 8 ayını kurtaracak olan sneakers'lardan bolca görmek istiyoruz! Amazon'da ya da zappos'da canımız çıkıyor, yazıktır..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)