2/08/2013

büyülü orman

büyülü bir ormanın ortasında yükseliyor gece
dingin bir gölün etrafında toplanmış tüm kutsal,
dua olamayacak kadar gerçek bir çağrı
ve sesler var..

bilinmezliğin korkusu karnını deşiyor
nefesini kesiyor her gölge
ve sarınıp yattığın bir battaniye gökyüzü
özgürlük, çaresizlik, teslimiyet var..

'öleceğim biliyorum' diyorsun
'sabaha çıkamam bu karanlıkta 
ve belki bir kurt sürüsünün karnında sonum
şimdi hiçbir gerçeğim yok ortada'
sen, 
varsın..

dolunayın perçemleri arasından bir dal yırtıyor elbiseni
ayağının altında çıtırdıyor zaman
karanlık bir mozaik görebildiğin çürük yapraklar arasından
aklına gelen bir delilik anı geziniyor tenini
geçmiş yok,
şimdi var..

sevdiğin birinin sesine dolanmış ömrün
o konuştukça tükeniyorsun
o kadar sessiz ki artık herkes
bir anın içinde sonsuza kadar yaşıyorsun
ümit
var..

biri sana 'öl.' dese ölecek kadar yorgun
biri sana 'kalk.' dese düşecek kadar olgun bir meyvesin
hayat denen ağacın dalları arasından
kimse sana seslenmiyorsa
bir yer ayır kendine kadim köklerin yanı başından
değişim
var..

ruhun bile silinse bu ormanın sırtından
adını hatırlamasa hafızasız olanlar
kucağına ölsen bir yağmurun
ve kimsenin hoşuna gitmese bu durum

ben
varım..


09,12


Hiç yorum yok: