4/20/2010
your not everything / everything's not you
volkanik bir faaliyet yüzünden hiç tatil ertelememiştim:D hele bunu ülkeden çıkıp, uçağa bir kala bir durumda yapacağım aklıma bile gelmemişti. gülme krizleri eşliğinde adını kesinlikle söyleyemediğimiz bir dağın azizliğine uğradık, tek tesellimiz bi hafta önce gitmemek oldu! :D ya dönemeseydik... volkan durulana kadar biletleri erteleme kararı aldık. artısı, kendime güzel bir bavul ve kaykay çantası almam oldu şimdilik:) gitar ve kaykay dersi derken bi taraftan kurabiye dersi fikri çıktı! iddalıyım dünyanın en absürt kurabiyelerini yapacağız!
aldığım en sevimli doğumgünü pastasını dün yedim:) ve masaya en kafa düşüren yemeğini.
fazla mı sakinim? bana mı öyle geliyor :D
4/16/2010
ben bugün...
hafta içi yaşamayı özledim, paramparça yaptığımız zamanı sadece mevsim döngüleriyle yaşamayı özledim. tüm yaratıcılığımı soğuran modern çalışma düzeninden sadece başıma ağrı sokan hafta sonları uzaklaşabiliyor olma fikri canımı sıkıyor.
'spontane yaşamama izin verin çok daha verilmli olurum' cümlesiyle 'yok ben böyle iyiyim bana ne dayatılıyorsa alırım' cümlesi arasındaki ince çizgide yürüyen az insan var. soru soran, cevapları kazıyarak bulan çok az insan var. bulduğu cevapları yaşayan çok çok daha az insan...
less is more:)
yarın bir aksilik olmazsa bu saatlerde saraybosna'da olacağım. beynimi yoracak kitaplarla birlikte güzel bir dalmaçya kıyısı tatili.
bu, 'iyi ki doğdum' diyeceğim bir yerden bakacağım gökyüzüne demektir.
4/14/2010
rilke
hepsi bayraklar içindedir
ve fırtına yapıştığında bu bayraklara,
birini saçlarından yakalarcasına,
götürürler, sınırları da
nehirleri kadar belirsiz bir ülkeye.
bir havuz yerleşir o zaman bütün bahçelere,
her havuzun kenarında aynı ev,
her evin içinde aynı ışık;
ve bütün insanlar çok benzerler
birbirlerine, örterler yüzlerini elleriyle....
beyin kanamasıyla gelen yükseliş
matt i hatırladınız mı?
helmi cik
4/13/2010
efsane kedinin sırrı çözüldü
GB (bkz gereksiz bilgi)
mobile evolution
4/12/2010
casio
lock n lock
4/09/2010
charabento?
özellikle uzakdoğu ülkelerinde yaygın olan bir tür yiyecek kültürüne verilen isim. Kyaraben ya da charaben, karakter (character) ve bento (japonca evde dışarıda yenmek üzere hazırlanan yiyeceklere verilen isim) kelimelerinden meydana geliyor.
japonların özenle alakalı psikopatlıkta sınır tanımadığının bir ispatı daha:)
köylü / mafya
Nasıl oynanır?: Oyun 5+ kişiyle oynanır. 2 kişi mafya digerleri köylü olacaktır, kura cekilir. Herkes mafya mı köylü mü olduguna bakar. daha sonra gözler kapatılır sadece mafyalar gözlerini acıp birbirlerini görürüler.sonra herkes gözlerini acar ve oyun başlar.amac mafya isen birbirini çaktırmadan korumak ve eletmemektir.eger köylü isen diger köylüleri koruyup mafyaları eletmektir.oy birligi ile eleme yapılır.son kalan 3 kişide hangi grup fazla ise o kazanır.tamamiyle konuşarak ve hal,hareketlere bakarak karar verilen bir oyundur.
BJD mi?!
Ball Jointed Dolls kısaltması, bakmaya kıyamadığınız güzel bebek çılgınlığının yeni adı. oldukça pahalı oldukları için genellikle 'büyükler için oyuncak' kategorisine girebilir. her parçasını, gözleri vs dahil, kıyafetlerini vs ayrı ayrı satın alıp kendi 'muhteşem idoru'nuzu ( japonca idol demek:D)' yaratıyorsunuz. insanların kusursuz güzellik fetişinin ne gibi pazarlar yaratacağının güzel bir göstergesi. yoksa japon kompleksinin mi demeli?:)
dreamers
en son bir LOTR replikasını almıştım 'one ring'i' severek kullandığım bir aksesuar oldu. Oldukça ilgililer maillere vs hemen yanıt geliyor kolyem ertesi gün elimdeydi:) pembe darth vader'a bayıldım, bu arada bu tasarım meme kanserine karşı duyarlılığı artırma kampanyası 'pembe kurdele' hareketini destek için yapılmış . bu konseptte daha çok dükkan açılmalı hayalgücünün ayak altına alındığı yurdumda..