yürüdüğün patikayı izliyorum,
ve kendi yolumu açarken açılan yaralarımı..
öfkemle tutuşturduğum ağaçlarım var
hüznümle devrilen dağlarım
kendi coğrafyamı şekillendirirken fırtınalarım
senin yoluna bir tüy bile düşürmedim
bilmedin..
hayvanlarım evrildi, çiçeklerim değişti
konuşan bir ormanda susan tek şeyim şimdi
ve hedefimi hatırlamayacak kadar yaşlıyım
genç vücudumun içinde eski bir eşyayım
sesimi duyup irkildin belki, ama kim olduğumu
bilmedin...
ağladığını gördüm, güldüğünü duydum
yanyana yürüdük rüzgarlarım yoluna çıkmadı
bulutların neden orada olduğunu hiç sormadın
soru sormadığın o yolda hiçbirşey öğrenmediğini
fırtınalı tepenin azizliğini ve yolunun bittiği yeri hiç
bilmedin..
yoluna çıkmayan çirkinlik
seni güzellikten soğuturken
sadece izlediğin fırtınalar topraklarını sulamıyordu
ve yolunun bittiği yer en başına çıkıyordu
ama
bilmedin..
-------------------
fyz
(bazen müdahale edemediğiniz deneyimler vardır. bir ses parçasının bile o deneyimi yaşayan kişinin yolunu bozabileceğini bilir ve susarsınız. fonda kalır, yolunu kuş bakışı gördüğünüz halde ona nerede biteceğinin bilgisini veremezsiniz.. ruhunuzun üzerini yırtan o patikayı açılışından kapanışına kadar seversiniz. eski bir yaranın izi gibi, yavaş açılan, hızlı kapanan)
12/31/2010
sabah'a şiir
demirden köşeleriyle yükselen o uçurum
ayırdığı dağların vadisinde sessizlik
karşı kıyıdan bağırdığımda duymuyor hiçkimse
o kadar uzak ki nefes
alamıyorum, içimdekini verdiğimde
sonsuz bir şimdi
ve büyüyen uçurumla küçülüyor gidenler
yepyeni bir toprağın keşfi elimde
eskisinin vedası
eskilerin sevdası'nın açtığı yara kapanıyor
ve izin kaldığı yerde
bizim zamanımız başlıyor
-- bugünde aynı bu şiiri yazdığım günkü gibi hissediyorum, yeni bir sabah için değil yeni bir yıl için..---
ayırdığı dağların vadisinde sessizlik
karşı kıyıdan bağırdığımda duymuyor hiçkimse
o kadar uzak ki nefes
alamıyorum, içimdekini verdiğimde
sonsuz bir şimdi
ve büyüyen uçurumla küçülüyor gidenler
yepyeni bir toprağın keşfi elimde
eskisinin vedası
eskilerin sevdası'nın açtığı yara kapanıyor
ve izin kaldığı yerde
bizim zamanımız başlıyor
-- bugünde aynı bu şiiri yazdığım günkü gibi hissediyorum, yeni bir sabah için değil yeni bir yıl için..---
12/30/2010
12/24/2010
good job
çocuk istismarı ile ilgili bir kampanya afişi.
tasarım olarak gerçekten less is more'un dibi, süper fikir, iyi uygulama da çok rahatsız edici buldum. ne biilim aklıma gelse de uygulamada tereddüt ederdim yapılması istenmeyen şeyi bilinçaltında depreştirdiği için. her tasarımcıya okutulması gereken insan pisikolojisi, bilinçaltının işleyişi vs gibi şeyler sokulmalı müfredatlarına.
bir çoğu bile bile lades biliyoruz o ayrı..
12/23/2010
12/22/2010
12/20/2010
12/17/2010
12/16/2010
12/15/2010
fikir muhteşem
takım yıldızlar şeklinde yerleştirimiş taşlardan oluşan pandantif ler çok keyifliler (üstte pleiades takıl yıldızı)
nerede?
12/14/2010
12/13/2010
tokyo flash
link
önceleri tasarımlarını sevdiğim sonra birçok tasarım gibi yerli yersiz yerlerde saçma kollarda gözüme çarpınca 'normalleştirdiğim' saatlerin sitesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)